Tekrar merhaba,
Uzun zaman yazmadığımı fark ettim ve dedim ki hadi başlayalım,
Ali Çınar'ın tanısı konduktan sonra ki 6. ayındaydık, her gün kreşe oradan da bireysel eğitime giderek, yoğun bir eğitim almasını sağlıyorduk.
Devletin, bireysel eğitim için sağladığı katkı payı ödeneği ayda sadece 8 saat, ancak bu süre çocuklar için yeterli değil. Neden mi?
Çünkü çocuklara erken yaşta tanının konması, vakit kaybetmeden yoğun bir eğitim alması, olması gereken hayatlarına tekrar dönmeleri açısından çok önemli. Bunu bize, psikiyatri hekimimiz söylendi. İşte böyle başladı otizmle mücadelemiz.
Demek ki bir umut var, umut varsa mucizede var.
Maddi imkânınız varsa şanslısınız ya olmayanlar ne yapacak, sadece raporunun karşıladığı ders saati kadar eğitim almış ve yeterli ders saati alamadığı için kaybetmiş mi olacağız?
Peki, eğitimde fırsat eşitliği nerede, bu çocuklara haksızlık değil mi?
Umarım durumun farkına varıp tekrar düzenlenmesini sağlayan devlet büyükleri olur.
OSB, tanısı ilk konulduğunda ailelerin tepkisi; üzüntü, şok, şaşkınlık, korku, kaygı, ,kızgınlık, hissizlik ve hüzün duyguları, yaşanan en temel duygu ise yalnızlık ve çaresizliktir.
Bu duyguları yaşamanın, çocuğa fayda sağlamayacağı gibi aksine zaman kaybına yol açacağını unutmayın ve evladınız ile ilgili neler yapacağınıza odaklanın.
Biz eşimle öyle yaptık, konu hakkında tek bir kelime bile konuşmadan, bir suçlu aramadan sadece önümüze baktık. Sonra dedik ki, biz birbirimizi çok seviyormuşuz J
Bireysel eğitimin inanılmaz faydası göreceksiniz ancak bu sürece ailelerinde dâhil olması, çocuklarıyla ilgili neler yapılması gerektiği konusunda eğitim alması, her daim de uyguluyor olması çok önemli, asıl sorumluluğunun bizde olduğunu unutmayın.
Bu durumla baş etmek hem çok zor hem de çok uzun bir süreç, çocuğunuzla olduğundan daha fazla sabırlı ve ilgili olmanız gerekiyor.
Yaşadığımız bu süreçte hayatımdan vazgeçtim diyebilirim ve kendimi sadece oğluma adadım.
Tüm evde yapmam gereken işleri kayınvalidem üstlenerek, benim zamanımı sadece Aliço ile geçirmemi sağladı.
Diğer biricik oğlum olan Boran da, kardeşine gösterdiği sevgi, oyunlarla ona kattığı duygular ile benim yapabildiklerimin üzerine inanılmaz fayda sağladı.
Tüm ilginin kardeşinde olmasına rağmen hiç kıskanmadan, ona sahip çıkması ve yanımda durması, kendisiyle ilgilenemediğim için yaşadığım vicdan azabını bir nebzede olsa azaltmıştı. Sizi çoook seviyorum:)
Yakın çevrenizin manevi yönden desteklemesi ve sizi yalnız bırakmaması gerekir. Bazen yakınlarınızdan, çocuğunuzla ilgilenmelerini rica edin, onlar bunu düşünememiş olabiliriler. Sizde bu sırada dinlenin tabi, yoksa boğulursunuz.
Biz ne kadar iyi bir psikolojiye sahip olursak, çocuklarımıza da o kadar faydalı oluruz.
Ben şanslıydım, dostlarım çoktan seferber olmuş, sosyalleşmesi için birçok organizasyonlar yapmış, oğlumun eğitimine katkı sağlayacak hediyeler almış, bunu yaparken de bizi incitmemeye özen göstermişlerdi.
Ne kadar zarif bir davranıştı
Hakkınızı ne yapsam ödeyemem.
İYİ Kİ……
Comments